NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
96 - (1594) حدثنا
إسحاق بن
منصور. أخبرنا
يحيى بن صالح
الحواظي.
حدثنا معاوية.
ح وحدثني محمد
بن سهل التميمي،
وعبدالله بن
عبدالرحمن
الدرامي (واللفظ
لهما). جميعا
عن يحيى ابن
حسان. حدثنا
معاوية (وهو
ابن سلام).
أخبرني يحيى
(وهو ابن أبي
كثير). قال:
سمعت عقبة ابن
عبدالغافر
يقول: سمعت
أبا سعيد يقول:
جاء
بلال بتمر
برني. فقال له
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم (من أين
هذا؟) فقال
بلال: تمر،
كان عندنا
ردئ. فبعت منه
صاعين بصاع.
لمطعم النبي صلى
الله عليه
وسلم. فقال
رسول الله،
عند ذلك (أوه.
عين الربا. لا
تفعل. ولكن
إذا اردت أن
تشتري التمر
فبعه ببيع آخر
ثم اشتري به).
لم يذكر ابن
سهل في حديثه
عند ذلك.
[ش
(أوه) قال أهل
اللغة: هي
كلمة توجع
وتحزن. وفي هذه
الكلمة لغات:
الفصيحة
المشهورة في
الروايات أوه.
ويقال: أوها. ويقال:
أوه، منونة
وغير منونة.
ويقال: أو.
(عين
الربا) أي
حقيقة الربا
المحرم].
{96}
Bize İshâk b. Mansûr
rivayet etti. (Dediki): Bize Yahyâ b. Salih El-Vuhâzî haber verdi. (Dediki):
Bize Muâviye riyâyet etti. H.
Bana Muhammed b. Sehl
Et-Temîmî ile Abdullah b. Abdirrahman Ed-Dârimî de rivayet ettiler. Lâfız
onlarındır. Bu râviler toptan Yahya b. Hassân'dan rivayette bulundular.
(Demişki): Bize Muâviye —ki İbni Abdisselâm'dir— rivayet etti. (Dediki): Bana
Yahya yâni İbni Kesir haber verdi. (Dediki): Ukbe b. Abdilgâfir'i: Ben Ebû
Saîd'i şunu söylerken dinledim derken işittim:
Bilal Bern hurması
getirdi de Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem);
«Bu nereden?» diye
sordular. Bilâl: Hurmadır, evimizde idi; bayağıdır. Peygamber (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'e yiyecek olsun diye ben onun iki ölçeğini bir ölçeğe sattım,
dedi. O zaman Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem))
«Eyvah!.. Ribanın ta
kendisi!.. Bunu yapma!.. Lâkın hurma satın alacak oldun mu, onu ayrıca sat,
sonra onun kıymetiyle satın al!» buyurdu.
İbni Sehl kendi
rivayetinde kaydını zikretmedi.
97 - (1594) وحدثنا
سلمة بن شبيب.
حدثنا الحسن
بن أعين. حدثنا
معقل عن أبي
قزعة
الباهلي، عن
أبي نضرة، عن
أبي سعيد. قال:
أتى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بتمر.
فقال (ما هذا
التمر من
تمرنا). فقال
الرجل: يا
رسول الله!
بعنا تمرنا صاعين
بصاع من هذا.
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
(هذا الربا.
فردوه. ثم
بيعوا تمرنا
واشتروا لنا
من هذا).
{97}
Bize Seleme b. Şebîb
rivayet etti. (Dediki): Bize El-Hasen b. A'yen rivayet etti. (Dediki): Bize Ma'kıl,
Ebû Kazeat'el-Bâhilî'den, o da Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd'den naklen
rivayette bulundu. Ebû Saîd şöyle demiş:
ResûluIIah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'e hurma getirdiler: «Bu hurma bizim hurmamızdan değil!» dedi.
Bunun üzerine (getiren) adam: Yâ Resûlâllah! Biz kendi hurmamızın iki ölçeğini
bunun bir ölçeği mukabilinde sattık; dedi. ResûluIIah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)
«İşte ribâ budur; onu
hemen iade edin! Sonra bizim hurmayı satıp onun parasından bize (hurma) satın
alın!» buyurdular.
İzah:
Bu hadîsi Buhâri
«Vekâle» bahsinde; Nesai «Buyû'»da tahrîc etmişlerdir.
Bern hurması: Bir nevi
ufak ve yuvarlak hurmadır; hurma nevi'lerinin en iyisi sayılır.
Evvah kelimesi hüzün ve
şikâyet bildirir; Türkçede bunun karşılığı eyvah'dır. Bu kelime «evvahan,
evhin, evhi» ve «evin» şekillerinde okunabilir. ResûluIIah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'in onu burada kullanması ya bu işten elem duyduğu için yahut Bilâl
(Radiyallahû anh) ribâ işini iyi anlamamış diyedir.
Hadîs-i şeriften murâd:
iki ölçek bayağı hurma vererek bir ölçek iyi hurma almanın ribâ olmasıdır.
Ayrıca ribânın haram olduğuna da delildir.
Bu sayfanın devamı
olan hemde sarf’ın izahı olan sayfayıda okumanızı öneririm okumak için buraya tıklayın